II. Abdülhamid, Osmanlı İmparatorluğu'nun 34. padişahı ve 113. İslam halifesidir. 21 Eylül 1842'de İstanbul'da doğmuş, 10 Şubat 1918'de aynı şehirde vefat etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun en çalkantılı dönemlerinden birinde tahta çıkmış ve uzun süre hüküm sürmüştür.
Tahta Çıkışı ve İlk Yılları:
Amcası Abdülaziz'in ölümü üzerine 31 Ağustos 1876'da tahta geçmiştir. Tahta geçtiğinde, devletin içinde bulunduğu mali kriz, siyasi istikrarsızlık ve dış baskılarla karşı karşıyaydı. İlk dönemlerinde, Meşrutiyet'i ilan ederek ve Kanun-i Esasi'yi yürürlüğe koyarak liberal bir imaj sergilemiştir.
İstibdat Dönemi:
93 Harbi'nin getirdiği ağır kayıplar ve iç karışıklıklar nedeniyle, 1878'de Meclis-i Mebûsan'ı süresiz olarak tatil etmiş ve İstibdat Dönemi olarak bilinen otokratik bir yönetim kurmuştur. Bu dönemde, sansür, jurnalcilik ve siyasi baskılar artmıştır. Ancak bu dönemin getirdiği baskılara rağmen, eğitim, sağlık, ulaşım ve iletişim alanlarında önemli gelişmeler yaşanmıştır.
Eğitim ve Kalkınma Hamleleri:
II. Abdülhamid, eğitime büyük önem vermiş ve bu alanda önemli yatırımlar yapmıştır. Okul sayısı artırılmış, modern eğitim kurumları açılmıştır. Ayrıca, demiryolu hatları inşa edilmiş, iletişim ağları geliştirilmiş ve modernleşme çabaları hızlandırılmıştır.
Dış Politika ve Denge Stratejisi:
II. Abdülhamid, dış politikada denge politikası izlemiştir. Büyük devletler arasındaki rekabeti kullanarak Osmanlı İmparatorluğu'nun toprak bütünlüğünü korumaya çalışmıştır. Panislamizm politikasıyla İslam dünyasında nüfuzunu artırmaya çalışmıştır.
Tahttan İndirilmesi ve Ölümü:
31 Mart Vakası olarak bilinen ayaklanmanın ardından, 27 Nisan 1909'da tahttan indirilmiştir. Selanik'e sürgüne gönderilmiş, daha sonra İstanbul'a getirilerek Beylerbeyi Sarayı'nda gözetim altında tutulmuştur. 10 Şubat 1918'de burada vefat etmiştir.
Hakkındaki Tartışmalar:
II. Abdülhamid, hem otoriter yönetimi hem de yaptığı modernleşme hamleleri nedeniyle hakkında farklı görüşler bulunan bir padişahtır. Kimileri onu "Ulu Hakan" olarak nitelendirirken, kimileri de İstibdat Dönemi'nin baskıcı uygulamaları nedeniyle eleştirmektedir.